Bundan on beş sene önce başlayan ‘Aromaterapi’ tutkum, okuma, öğrenme, eğitim, araştırma, deneme, karıştırma ile geçen zamanlardan sonra yedi sene önce Homemade Aromaterapi’yi kurmam ile hayat buldu. Seneler önce, Lasse Hallström’ün çok sevdiğim Çikolata filmini izlediğimde (onlarca kere), her şeyden uzak bu minik Fransız kasabasındaki o küçücük dükkandan, oradaki sihirli havadan, basit olanın güzelliğinden, içeri girenlerin hayatını değiştirebilme gücünden çok etkilenmiştim ve ben de, kalbimden geçeni aktarabileceğim, insanlara bu şekilde dokunabileceğim bir yerim olabilmesini dilemiştim, seneler sonra öyle de oldu, her gün şükrediyorum..
Adımımı atarken, 6000 yıllık bir geçmişe sahip olan ‘Aromaterapinin' eski ruhuna, içinde yaşadığım, nefes aldığım Kuzguncuk’tan daha çok yakışacak başka bir semt hayal edemedim. Bu inançla 2012 yılı Temmuz ayında ilk dükkanımı burada açtım ve tam da hayal ettiğim gibi oldu, mahalle de, biz de burada olmayı çok sevdik, özdeşleştik. Bu sene doğduğumuz, büyüdüğümüz dükkanımızdan çıkıp, üzerinde mimarının 1881 yılı imzası ile büyüleyici yüksek tavanı, orijinal halini koruyan duvarları, güneşi içerisine alan harika ışığı ve enerjisi ile İcadiye no.21’e geçtik, iyi ki de geçtik..
Geçen yedi sene içerisinde, içimizde, aklımızda hep olan, ama biraz zamana ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz şeyi, bu güzel Boğaz köyünden doğup, büyüyüp, yayılma niyetimizi, Mayıs ayında Nişantaş/Topağacı dükkanımızı, Aralık ayı sonunda da ise Kanyon’u açarak gerçekleştirmiş olacağız. Bundan dört sene önce açılan güzel İzmir dükkanımız da, Alsancak’ta ilk şehir dışı dükkanımız..
Kısaca 2019 yılı bizim için bol taşınmalı, bol yerleşmeli, çokça planlamalı, bol üretimli bir sene oldu. 2020’nin de benzer güzel heyecanlarla geçmesini, herkese iyilik, sağlık, huzur getirmesini diliyorum.